İslam Düşüncesinin Batı Düşüncesine Etkileri -I-

Prof. Dr. Bekir Karlığa
İslam Düşüncesinin Batı Düşüncesine Etkileri -I-
Kitap Adı İslam Düşüncesinin Batı Düşüncesine Etkileri -I-
Yazar Prof. Dr. Bekir Karlığa
Türkçesi -
Özgün Adı İslam Düşüncesinin Batı Düşüncesine Etkileri -I-
Tasarım Step Ajans
Sayfa -
Basım Tarihi -
Dağıtım Tarihi -
ISBN -
Ebat 16 x 23 cm
Kağıt Ivory
Kapak Karton Kapak
Fiyat -

İslam Düşüncesinin Batı Düşüncesine Etkileri I :

Peygamberler aracılığıyla bize ulaşan ilâhi bilginin ifadesi olan vahiyle, insan aklının çabaları sayesinde elde edilen beşerî bilginin bileşimi sonucunda ortaya çıkan hikmet, Hz. Peygamber tarafından "mü'minin yitik malı" olarak değerlendirilmiş ve "nerede bulunursa alınması gerektiği" ifade edilmiştir. Müslümanlar, Kur'an ve Sünnet'ten aldıkları ilhamla, din ve inanç farkı gözetmeksizin kendilerinden önce geçen insanların ürettikleri bilim ve kültür değerlerinin büyük bir bölümünü ya­kından tanıyıp değerlendirmeye çalıştılar. Bunun neticesinde "âlemlerin Rabbi" tarafından "âlemlere rahmet" olmak üzere gön­derilen Peygam­ber'in getirdiği bu "âlemşümûl din", Antik kültür hazinelerini de kendi sistemi içinde özümseye­rek, evrensel norm­lara uygun bir düşünce tarzı geliştirdi.
Aynı günlerde tarihinin en karanlık dönemlerinden birini ya­şayan Batı dünyası ise, bir savaş ortamının zor şartları altında karşı­laşmak zo­runda kaldığı İslâm dünyası ile yakından ilişki içerisine girmek gereği duymadı ve uzun yıllar bu yeni ve evrensel düşün­ceye ilgisiz kalmayı yeğledi. Ne var ki onuncu asrın sonlarında Papalık mevkiine gelen II. Sylvestre'in atılımlarıyla başlayan ilgi, ancak bir asır sonra meyvelerini vermeye baş­ladı ve karşılaşmalarından he­men hemen dört asır sonra Hıristiyan dünyası, İslâm bilim ve düşün­cesiyle tanışma fırsatı buldu. Yaklaşık üç asır boyunca büyük bir hızla sürüp gidecek olan Arapçadan Latinceye tercümeler sonucunda 12. yüzyılın başlarından itibaren Batı dünyası, hem Antik dü­şüncenin, hem de İslâm düşüncesinin evrensel nitelikli özgün eserlerini yakından tanıyıp değerlendirme imkânı buldu.
Müslümanlar, hem Antik düşüncenin temel kaynak­larını koruyup saklayarak insanlığın uzun asırlar boyunca biriktirip geliştirdiği bu değerli hazineleri kaybolup gitmekten kurtarmışlar, hem de onları, kendilerine özgü bir stil içerisinde İslâm düşüncesinin özgün normla­rıyla zenginleştirerek daha son­raki nesillere tes­lim etmişler, in­sanlığın evrensel değer­lerinin yaşaması konusunda etkin bir rol üstlenmişler­dir.
Adından da anlaşılacağı gibi, bu araştırmanın amacı, işte bu tarih­sel akı­şın önemli bir kesitini oluşturan bu etkin rolün gerçek­leştiği dönemi in­celeyerek İslâm düşüncesinin Batı düşüncesini nasıl etkilediğini gözler önüne sermektir.